RUH SAĞLIĞI
Kişinin denge
durumunda dengesizlik durumuna geçmesi sonucu bireyin normal davranışları
bırakıp anormal diye nitelenecek davranışları sergilemesi sonucunda psikolojik
yapısı yani ruh sağlığı bozulur. Günlük hayatta ruh sağlığını bozan birçok
faktör vardır.
Bunlar;
A)ENGELLENME:
Bireyin iç ve dış dünyasından kaynaklanan nedenlerle, amaca yönelik
davranışların durdurulmasıdır. İkiye ayrılır
1.İçsel
Engellenme: Bireyden kaynaklanan nedenlerle gerçekleşen engellenmedir.
2 çeşidi vardır.
a.Biyolojik (Bedensel) Engellenme: Bireyin bedensel
yapısından kaynaklanan engellenmedir.
-Ayağı sakat olan birinin arkadaşlarıyla top oynayamaması
b.Psikolojik Engellenme: Bireyin psikolojik
yapısından kaynaklanan engellenmedir.
-Sınavda aşırı kaygılanan bir bireyin sorulara cevap
verememesi
2.Dışsal
Engellenme: Çevresel nedenlerden kaynaklanan engellenmedir. 2’ye
ayrılır
a.Fiziksel Engellenme: Çevresel koşullardan
kaynaklanan engellenmedir.
-Yağmur yağdığı için pikniğe gidememe
b.Toplumsal Engellenme: Sosyal açıdan kaynaklanan
engellenmedir.
-Ailesinin maddi durumu yüzünden üniversiteyi kazanan bir
bireyin üniversiteye gidememesi
B.STRES
C.HAYAL KIRIKLIĞI
Bireyin
gerçekleştirmeyi aşırı derecede istediği bir amacın gerçekleşmemesi durumunda
psikolojik yapısında oluşan sarsıntıdır.
D.ÇATIŞMA
1-YAKLAŞMA YAKLAŞMA
2-YAKLAŞMA KAÇINMA
3-KAÇINMA KAÇINMA
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
1)DUYGUDURUM
(DUYGULANIM) BOZUKLUKLARI
a.Çökkünlük
(Depresyon): Bu hastalar karamsardır, isteksizdir, güçsüzdür, umutsuz
ve mutsuzdur. Eskiden dikkatini çekene veya hoşuna giden şeyler artık ilgisini
çekmez. Depresyondaki bir birey aşırı kilo alabilir veya verebilir, uyku
bozukluğu yaşar, kendilerini halsiz hissederler ve enerjileri azdır.
b.Taşkınlık(Mani):
Bu hastalar taşkınlık derecesinde bir duygu durumu yaşarlar. Enerjileri çok
fazladır. Fazla enerji bazen saldırganlık derecesine gelebilir.
c.Manik –
Depresif: Birbirine zıt iki duygu halinin ritmik olarak ortaya çıktığı
hastalıktır.
Manik Dönemde =
Kendine güvende aşırı artış
Uyku ihtiyacında
azalma
Dikkat
dağınıklığı
Fiziksel ve
zihinsel aktivite de artış görülür
Depresif Dönemde = Umutsuzluk ve keder
Kararsızlık
Çevreye ilgisizlik
İçe
kapanıklık
İntihar
eğilimi gibi belirtiler görülür
2)PSİKOSOMATİK
BOZUKLUKLAR
Fizyolojik
(Bedensel) hiçbir nedeni olmadığı halde yalnızca psikolojik nedenlerle ortaya
çıkan fiziksel nitelikteki bozukluklardır. Kişi gerçekten tıbbi yönden kendini
hasta hisseder fakat hasta olmasının nedeni tıbbı değil, psikolojiktir. 4 türü
mevcuttur
a.Somatizasyon
Bozukluğu: Bunlar yaygın ağrıyı, mide-bağırsak sistemi ve sinir sistemi
ile ilgili şikayetleri ve cinsel şikayetleri içerir.
b.Konversiyon
Reaksiyonu: Belli organlarda oluşan işlevsel yetersizlikleri içerir.
Körlük, sağırlık vb
c.Hipokondri
(Hastalık Hastalığı): Hiçbir neden yokken kişinin kendini sürekli hasta
hissetmesi. Daha çok ilgi çekmek amacıyla sürekli doktora giderler. Yaşlılarda
sıkça görülür.
d.Dismorfik
Bozukluk(Beden Biçimine Takıntılı Bozukluk): Kişinin görünüşüyle ilgili
yüksek kaygı duyması. Gerçekte kişinin görünüşüyle ilgili kusur aslında hayalidir
veya çok küçük bir kusuru birey haddinden fazla abartıyordur.
3)KAYGI BOZUKLUKLARI
a.Yaygın Kaygı
Bozukluğu: Her gün bir çok olay ve durum karşısında yüksek kaygı duyma
b.Panik Atak:
Herhangi bir olay anında yaşanabileceği gibi olay olmadan da yaşanabilir.
Kişinin aşırı korku veya kaygı durumunda telaşlı, saldırgan vb davranışlarda
bulunmasıdır.
Genellikle 18-25
yaş arasında ilk kez ortaya çıkar. Hastalık 30-40’lı yaşlara gelindiğinde ciddi
bir biçimde kendini gösterir.
Panik atak
yaşayan bir birey de bu süreç bazen 5 dakika sürebileceği gibi 45 dakikada
sürebilir. Panik atak geçiren bireyde aşırı kalp çarpması, soğuk terler akması,
nefes darlığı, vücutta titreme vb belirtiler görülebilir.
c.Fobi:
Bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde
etkilemesi durumudur. Korkunun mantıklı bir temeli yoktur.
En yaygın fobi
çeşitleri Agorafobi (kalabalık korkusu), Akrofobi (yükseklik korkusu),
Anokrofobi (örümcek korkusu) ve Klostrofobidir. (kapalı alan korkusu)
d.Obsesif –
Kompülsif Bozukluk: Zihinimizi sürekli meşgul eden anlamsız, saçma
düşüncelere obsesyon (saplantı), bunları eyleme dönüştürmeye de kompülsiyon
(zorlantı) denir.
Örneğin elini sürekli kirli hisseden bir kadının sürekli elini
yıkaması.
4)CİNSEL BOZUKLUKLAR
Cinsel işlevin
olağan fiziksel tepkilerinin kalıcı ve tekrarlayıcı bir şekilde bozulmasını
içerir. Cinsel istekte azalma, uyarılma bozukluğu, cinsel gerilimin
boşaltılmasında bozukluk ve cinsel ağrı bozukluklarını içerir.
5)UYKU BOZUKLUKLARI
Uykunun nitelik ve niceliğindeki (yani zamanı ve
kalitesindeki) bozuklukları içerir.
a.İmsomnia: Uykuya dalmakta ve uykuyu sürdürmekte
güçlük çekmek
b.Hipersomnia: Aşırı derecede uyumaktır.
c.Uyku Apnesi: Uykuda solunum bozukluğu yaşamaktır.
Kendini horlama biçiminde gösterir.
d.Uyurgezerlik: Uykuda dolaşmaktır. Uyurgezerler
dolaştığı anda uyku durumunda olduklarının farkında değillerdir.
6)KİŞİLİK
BOZUKLUKLARI
Birey
çevresindeki olaylara veya yaşam koşullarına sağlıklı tepkiler veremediği zaman
kişilik bozuklukları ortaya çıkar.
Tespit edilmiş
pek çok kişilik bozukluğu vardır. 3 kategori altında toplanabilir.
Grup A: Garip ya da aykırı davranışlar
Grup B: Dramatik,
duygusal veya düzensiz tavırlar
Grup C: Endişe ya da korku dolu tavırlar
GRUP A
1)Şizoid Kişilik
Bozukluğu: Bu kişiler içe dönük, toplumdan soyutlanmış, yalnız,
duygusal olarak soğuk ve mesafeli kişilerdir. Çoğunlukla kendi duygu ve
düşünceleri içine gömülürler ve başkaları ile yakınlaşmaktan çekinirler
2)Paranoid Kişilik
Bozukluğu: Kişi başka insanların davranışlarını tehdit edici veya
aşağılayıcı olarak görür. Bu insanlar çevrelerine karşı güvensiz, affetmeyen,
öfke dolu ya da agresif kişilerdir çünkü
çevrelerindeki insanları sadakatsiz, vefasız, hor gören ya da yalancı olarak
algılarlar.
3)Şizotipal
Kişilik Bozukluğu: Bu kişiler alışılmışın dışında giyinir, konuşur ve
davranırlar. Başkalarıyla ilişki kurmakta zorlanırlar ve sosyal toplantılarda
aşırı rahatsızlık yaşarlar. Konuşma sırasında anlamsız tepki verebilir, hiç
tepki vermeyebilir veya kendi kendilerine konuşabilirler. Geleceği gördüklerini
yada başka insanların zihinlerini okuduklarını iddia ederek gizli güçleri
olduklarına inanırlar.
GRUP B
1)Antisosyal
Kişilik Bozukluğu: Bu insanlar sosyal kuralları umursamaz, değişken,
sorumsuz ve duyarsızdırlar. Kanunları çiğnerler, saldırgan tavır sergilerler ve
başkalarının düşüncelerinin onlar için hiçbir anlamı yoktur.
2)Borderline
Kişilik Bozukluğu: Bu kişiler özel ilişkilerinde, davranışlarında ve
duygularında aşırı derecede dengesizdirler. Ruh hallerinde ani iniş ve çıkışlar
yaşanır. Kimliklerini belirlemekte güçlük yaşarlar ve dünyayı aşır uçta
algılarlar. Yani herkes ya hep iyi ya da hep kötüdür. Borderline kişi bir
insana karşı aşırı bağımlılık geliştirebilir fakat bu aşırı sevgi birden
kendini nefrete de bırakabilir. Bu hastalığın en önemli özelliklerinden biri de
terk edilme korkusudur.
3)Narsist Kişilik
Bozukluğu: Bu kişiler kendilerini aşırı derecede beğenirler ve
kendilerinin çok önemli biri olduğu kanısındadırlar. Zihinlerinde sürekli
limitsiz bir başarı, güç ve güzelliğe dair hayaller kurarlar. Bu kişiler
genelde başka insanları kendi çıkarları için kullanırlar
4)Histerionik
Kişilik Bozukluğu: Bu kişiler her zaman ilginin merkezi olmaya
çalışırlar ve bu uğurda rol yapmaya meyillidirler. En ufak sorunlar bile aşırı
derecede dramatize ederler ve duygularında ani değişimler yaşarlar. İnsanlarla
çok çabuk ilişki kurarlar fakat bu ilişkilerinde amaç kişinin ilgi ve sevgisini
kazanmaktır.
GRUP C
1)Çekingen Kişilik
Bozukluğu: Bu kişiler genelde reddedilmeye karşı aşırı duyarlıdır ve
kendisinden hoşlanacaklarından yüzde yüz emin olmadıkça başkaları ile ilişkiye
girmekten çekinirler. Sosyal ortamlara girmekten çekinirler. Başkalarının
gözünde küçük düşmekten, aptalca bir söz sarf etmekten, hata yapmaktan ve
başkalarının önünde kızarıp ağlamaktan korkarlar.
2)Bağımlı Kişilik
Bozukluğu: Bu kişiler başka insanlara bağımlı hale gelerek kendileri
adına karar vermelerini beklerler. Sürekli olarak birileri tarafından idare
edilmek ve onaylanmak isterler. Yalnız kalmaktan korkarlar ve bir ilişkileri
bittiğinde kahrolurlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder